21 Mart 2012 Çarşamba

Sondan Sonra...

Sabancı Üniversitesi'nin Gösteri Merkezi'nde dün gece izledim oyunu...Emre Kınay ve Ahu Türkpençe'nin performansları çok çok başarılı.Ahu Türkpençe bu oyundaki başarısıyla 15.Afife Jale Ödüllerinde ''Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu'' ödülünü almıştı zaten.
Bence Emre Kınay'da bu oyundaki performansıyla ödülleri hak ediyor.
Fırsatınız olursa gidin izleyin derim...
Gülbin Tatlıağız
Sondan Sonra
Dennis Kelly’nin bu çarpıcı oyununda iki temel konu işleniyor: Dünyada özellikle ABD’de 11 Eylül saldırısı ile gelişen terörizm paronoyası ve bu olayla birlikte artan faşizan eğilimler; Güç kullanarak demokrasiye kavuşturma çabası ; ya da bir erkeğin gücünü kullanıp bir kadını elde etme mücadelesi...

“İyilik adına gücünü kullanmak toplumsal ya da bireysel süreçte faşizmi yaratır.”

Korkunç nükleer saldırıda , binalar çökmüş, herkes ölmüş, her yanı radyoaktif toz bulutu kaplamıştır. Mark bu saldırıdan Louise’i binbir güçlükle sığınağa taşır.
Mark’ın sığınağında yiyecek, ranza, radyo gibi kısıtlı imkanları vardır.

Mark’ın konuşmalarından Louise’e aşık olduğu ve onu delice kıskandığı da anlaşılır. Ayrıca genç adam Louise’i irkilten şeyler söyler: “Bu saldırıyı yapanlar mutlaka sakallıdırlar... Güçlü ve iyi toplumlar dünyadaki zayıf toplumları onların iyiliği için kontrol etmelidir... Biz gücümüzü yeterince iyi kullanmadık. Teröristlere daha katı davranmak şart.”

Mark’tan korkan ama onunla birlikte bu sığınakta hayatta kalma mücadelesi veren Louise zor günler yaşar.
Acaba dışarısı ne durumdadır?
Gerçekten herşey Mark’ın anlattığı gibi midir dışarıda?
Oradan kurtulabilecek midir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder