8 Mayıs 2010 Cumartesi

Annem Belkıs - Gündüz Vassaf


Cumhuriyet'in hayatımıza birçok değişiklik getirdiğini hepimiz biliyoruz.
Fakat bu değişikliklerden belki en çok yararlananlar kadınlar olmuştur.
Cumhuriyet kadınların hayatını baştan aşağı etkilemiştir.
Kızlar çocukluklarında annelerinin elbiselerini, topuklu ayakkabılarını giyip onlar gibi olmaya özenirler oyunlarında.
Benim çocukluğumdaysa çarşaf ya da çarşaf taklidi kıyafetler giyer peçe takardık.
Büyüyüp annelerimiz, ablalarımız gibi bizimde çarşafa bürünebileceğimiz günleri dört gözle beklerdik.
Sokakta bu kıyafetle nasıl yürüyeceğimizin, nasıl alımlı, çekici gözükebileceğimizin, etrafımıza nasıl bakacağımızın talimlerini evde gizli gizli yapardık.
Bizden büyük olanlarsa merakımızı iyice arttıran, birbirinden ilginç sokak maceralarını anlatırlardı.
Tanıdıklardan biri yanından geçen çarşaflı bir hanımdan çok etkilenmiş ve usulca evine kadar takip etmiş.
Tabi onunla gizlice mektuplaşmayı, buluşmayı, hatta kim bilir belki de evlenmeyi canlandırıyor kafasında. Kadın da öyle alımlı alımlı yürüyor ki. Bir de sarışın çıksa diye geçirmiş içinden.
O sakak senin bu sokak benim nihayet kadının evine varınca bir de anlamış ki saatlerdir arkadaşının zenci kalfasını takip ediyor.
Böyle yanlışlıkla kız kardeşlerini hatta karılarını bile takip eden erkeklerin hikayeleri anlatılırdı. Tabii karısı beğenildiğine mi sevinsin, kocasının kendini aldattığına mı üzülsün, çelişik duygular içinde.

Cumhuriyet, kadını esir eden şeriatın zincirlerinden koparmış ve kadına hayatın her safhasında yer açmıştı.
İşte bu zevki, bu hürriyeti ilk tadanlar, heyecanını ilk duyanlar arasında ben de varım.
Okullarda kadınla erkek beraber okuyabildiği gibi kadın danslara gidebiliyor, sinemaya gidebiliyor, çarşafsız ve yanında erkek olmadan sakağa çıkabiliyor, alışverişe, yolculuğa her yere gidebiliyordu.
Hatta Kadıköy'de Şifa'da bir gazinoda bir kız arkadaşımla bira bile içmiştik.Bu muhakkak ki Cumhuriyet'ten evvel yapılan bir şey değildi.
Hatta o gün bir aksilik oldu. Ve polisi çağırıp şikayette bulunduk. Polis bizim bizim bira içtiğimizi görünce ''Canım iyi vakit geçirdiniz ya daha ne istersiniz?'' demişti.
Ama en önemlisi, bir çok kişi tasvip etmese bile çalışmakta ve meslek seçimimizde serbesttik. Evde oturmaya koca beklemeye mahkum değildik. İstediğimiz işte çalışacağımız gibi maddeten bağımsız olmanın yolları da açılmıştı.
Bu haklarımızın kazanılmasındaysa şüphesiz ki kadının Kurtuluş Savaşı'na müteakiben Cumhuriyet ve demokrasi davasına katılmasının rolü vardı.
Gene o yıllarda kadınların oy hakkına sahip olması için her yerde çalışmalar yapan Dünya Kadınlar Federasyonu'nun ( Word Federation of Women ) benim de düzenleme komitesinde çalıştığım beynelmilel toplantısının ev sahipliğini yaptık İstanbul'da. Biz de kadınlar olarak Türkiye'de oy hakkımızı alabilmek için örgütlenmştik. (1934) Türkiye'de dünyada birçok ülkeden önce, kadına oy hakkı tanındı.
(Annem Belkıs - 2-GENÇ BİR CUMHURİYET KADINININ İSTANBUL GÜNLERİ- Şeriat esaretinden kurtuluşumuz )

Gündüz Vassaf, annesinin biyografisini onun ağzından bir anlatımla yazmış.
Kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Cumhuriyet tarihinin önemli ve özel insanlarından biri olduğunu görüyorsunuz Belkıs Halim'in...

Kitapta,İmparatorluğun son yıllarında Balkanlar'da yaşayan dindar bir ailenin Türk katliamı öncesi günlük yaşantısını, Yunan İşgali altında Anadolu, İstanbul'da tek başına yaşayan bir genç kadının yıllarını, Belkıs Halim'in Robert Kolej'den Darülfunun'da felsefe öğrenciliğini, Cumhuriyet'e alışmanın acı tatlı serüvenlerini, Çapkın kur'ancıları, İstanbul semalarında kızlı erkekli atılan uçak turlarını, başlarından eksik olmayan gizli polisi, 2.Dünya Savaşı yıllarında Harvard'da erkekler arasında okuyan Belkıs Hanımın, Amerika'nın akıl hastanelerinde yarım asır süren psikologluğunu, Moskova'da Türk kominislerinin ibret verici serüvenlerini buluyorsunuz...

Okuyun derim...

Gülbin Tatlıağız

2 yorum:

  1. Bilmiyordum bu kitabıi kesinlikle alacağım ve okuyacağım.

    YanıtlaSil
  2. Aslı çok güzelbir kitap gerçekten.İlk dört sene önce okumuştum.Geçen ay tekrar okudum.

    YanıtlaSil