7 Mart 2010 Pazar

PAZAR NOTLARI


Siyasetle ilgili yazılarını sevmesem de, hatta bu konu da ona bir süre küs kaldıysam da... Haşmet Babaoğlu'nun yüreğinden akıp giden, ege tutkunu, aşk, yolculuk yazılarını pek bir severim.
Hissettiklerimi onun dilinden dökülüş halinde bulurum çoğunlukla.

Okuduklarını, seyrettiklerini,yediğini içtiğini bile romantikleştiren...etkilileyici yanı bu adamın.

Bu sabah ki yazısında...

''Aşkı mümkün kılan, sözcüğün bütün anlamlarıyla ''uzaklık'' mı? Galiba!..

Yakınken güçlü bir şefkat, şiddetli bir şehvet var...Hatta çoğu zaman bunlar bile değil, yakınken geçerli olan birbirini tanıyıp alışmanın sımsıcak güvenliği. O kadar!

Kimsenin sevilmeye itirazı yok! Ama sevmeye gelince...Herkes kendini sevmeye çalışıyor.''

Çok güzel yazmış yine! Okuyun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder